Page 25 - ÇOCUĞUM HAKLARIMLA VARIM
P. 25

Ben Bulut

             Ben Bulut. 3 yaşındayken kaçırılan o çocuk. Anılarımı hatır-
           lıyorum, kendi ailemle beraber olan anılarımı... Çok mutluydum,
           koşuyordum,  gülüyordum.  Şimdi  19  yaşındayım.  Bu  zamana
           kadar hep annemin babamın yasını tuttum. Kaçırıldığım ilk gün
           çok  ağlamıştım.  5  yaşındayken  bir  gün  peçete satıyordum,  he-
           men yanımda park vardı ve dalmıştım. Parka bakıyordum: Güzel
           güzel oynuyorlardı. Oraya koşup annemi aramak istedim. Parka
           doğru koşuyordum ve bir anda öyle sarsıldım ki sanki kafamı bir
           yere çarpmıştım. Sonrasını hatırlamıyorum. Bana araba çarpmış.
           Bir adamın dediğine göre bütün gün arabaların yanında sürükle-
           nip  durmuşum.  Biraz  gözümü  açabiliyordum.  Etrafa  baktım,
           annem bembeyaz bir elbiseyle ordaydı. Bağırdım anneme. Ağlı-
           yordum. “Anne beni de yanına al!” diyordum. Annemse “Olmaz
           Bulut, şimdi değil. Evine dön,” diyordu. Bir anda nefes nefese
           uyandım,  evet  uyanmıştım.  Bu  sefer  emindim,  birkaç  dakika
           bulutlara baktım. Tam o anda kadın sesi duydum. “Yavrum kalk
           yerden,  hadi”  dedi.  O,  tanımadığım  biriydi.  Beni  kucaklayıp
           kaldırım taşına oturttu.  Hâlâ başım dönüyordu. Her yerim kan
           içinde ve kadın bana su uzatıyordu. Ben ağlıyordum ve “Anne!”
           diye  sayıklıyordum.  Teyze,  “Senin  annen  nerede  çocuğum,”
           dedi. Konuşamadım, sanki tutuldum. Nefes alışım zorlaştı. Ka-
           dına baktım ve yaklaştım. Sarılıp teşekkür ettim, “Siz olmasay-
           dınız  beni  kimse  kurtarmazdı,”  dedim.  Kadın  bana  sarıldı  ve
           korkmamam gerektiğini söyledi. “Benim de evladım yok, yıllar-
           dır  onun  yasını  tutarım.  Sen  gel  benim  oğlum  ol,  gel  beraber
           geçirelim bu hayatı,” dedi. Şaşırdım, çok mutluydum ama beni
           bulurlarsa  ne  yapacaktım  bundan  sonra  dönmek  yoktu.  “Ta-
           mam!” dedim, tuttum elini. “Hadi gidelim!” Sanki şaşırmış gi-
           biydi.
             İlk önce fırına gittik ve garipsedim, “Evin burası mı?” diye
           sordum. O, bana güldü, “Hayır tatlım. Ekmek alacağım, istedi-
                                      25
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30